crazy kes cılgın kes
menü  
  Ana Sayfa
  İletişim
  Ziyaretşi defteri
  haberler
  Galeri
  barış akarsu:(
  anketimm
  komik yazılar:)
  yeniler
  ismail yk
  ilginç resimler
  bugs bunny
  sünger bob
  duffy duck
  winx club
  bayat espriler
  kızlara özell
  avatarlar
  hepsiiii:)
  hillary duff:)
  ceza (rap hayat)
  Türkçe
  icatlar
  bulmaca çözmenin yararları
  hızlı okuma testi
  bilmeceler:)
  ipek ongun
  cimbombom
  bjk
  gs
  fb
  avril lavigne
  justin timberlake
  madonna
  resimli mesajlar
  animasyonlar
  gs nickleri
  msn nickleri
  şekilli nickler
  2008 burclar
  film posterleri
  kırmızı güller
  sarı güller(e kart)
  araba resimleri
  bilgisayar:D
  simli yazılar
ipek ongun

BİR PIRILTIDIR YAŞAMAK (ÖZET)


İçimizde bulunan en güzel şey sevgidir.İnsanları, hayvanları,doğayı,yaşlıları... ve en önemlisi hayatı sevmeliyiz.Hayattta büyük mutluluklar beklersek çok az mutlu oluruz.
Beğenmediğimiz huylarımızı değiştirmeliyiz,yapamıyorsak bunları kabul etmeliyiz.Kötülüklerin yer aldığı dünyamızda,sevgiye neşeye ve mutluluğa çok ihtiyacımız olacaktır.

Herkes çok güzel olamaz.Kendine özen gösteren bakımlı kişiler, dış güzellik denilince akla gelirler.Güzel olmak irade ve disiplin ister.Biraz kurallara uyarsak, kendi kendimize alışkanlık ediniriz.
1-Temiz olmak 2-Ortalama 8 saat uyumak 3-Düzgün, dinç ve kilo sorunu olmaması için egzersiz.
4-Düzenli beslenmek 5-Sigara içmemek 6-Saçlarımıza özen göstermek 7-Temiz olmak ve güzel bir koku sürmek 8-Cilt bakımı 9-Giyimimize özen göstermek 10-Gülümsemek

Çaba gösterirsek odamızı hayalimizdeki bir oda şekline getirebiliriz.Eğer çaba gösterip odamızı değiştirirsek,odamızda severek çalışır,düşlere dalıp kendi odamızda huzur buluruz.

Aldığımız şeyleri yerine koymalıyız,annemize arada sırada yardım etmeli,telefonla uzun uzun konuşmamalı,yüksek sesle müzik dinlememeliyiz.Birbirimize saygılı bir şekilde hitap etmeliyiz,lütfen vb. sözleri çok kullanmalıyız.Söylediklerimize dikkat etmeliyiz,konuklara hoşgörülü davranmalıyız,tutumlu olmalıyız,önemli günleri unutmamalıyız.

İlk izlenimlere önem vermeliyiz.Birisiyle tanışırken gülümseyin.

Yeni girdiğimiz toplulukta din ve politika tartışmalarına girmek.Bir şey istediğimizde lütfen, istediğiniz verildiğinde teşekkür ederim demek gerekir.Güzel konuşmak için sözcük dağarcığını geliştirmek,vurgulara dikkat ederek ve tane tane konuşmak gereklidir.
Karşımızdaki kişinin konuşma hataları olursa onları düzeltmemeliyiz.Nasıl olduğumuz sorulduğunda gerçek anlamda uzun uzun anlatmamalıyız.Kısaca iyiyim demeliyiz.
Konuşanın sözü bitene dek dinlemeliyiz,sözünü kesmemeliyiz.Dinlemeyi öğrenirsek pekçok şeyi zahmetsizce öğreniriz.

Telefonla arayan kimse,önce kendini tanıtmalıdır.Bir numarayı arıyorsak, söze numarayı sorarak başlamalıyız.Konuşamıyacak durumda isek kısa bir açıklama yapıp,daha sonra arayacağımızı söyleyip telefonu kapatmalıyız.
Telefonda gülümseyerek konuşmalıyız.Telefon mesajlarının olduğu bir yer oluşturmalıyız.Önemli telefon numaralarını açıkça görülebilecek biçimde yapıştırmalıyız.Evde yanlız olduğumuzda tanımadığımız biri aradığında, adımızı soyadımızı, evde yalnız olduğumuzu söylememeliyiz,küçük bir yalan söyleyebiliriz.

Gençler,büyüklerine daima yol vermelidir ve kapıyı tutmalıdır.Elimizdeki çöpleri yerler atmamalıyız.Sinemaya vaktinde gitmeleyiz,eleştirileri film sonrası söylemeliyiz.Tiyatroyada erken gitmleyiz.Plaj ve piknikte yeri seçerken oturan insanların yanına oturmamalıyız.Piknikteyim diye sofra kurallarını uymamazlık yapmamalıyız.Ayrılırken çöpleri toplayıp çöp kutusuna atmalıyız.Maçlarda en rahat
giysilerimizle gitmeli ve ilkel davranışlarda bulunmamalıyız.

Hafta sonu gezilerinde bu kuralları uygulamalıyız.1-Davet edilirsek eli boş gitmemeli,evin kurallarına uymalı ve sabhalrı günaydın der, hatırlarını sormalı, yardım teklif etmeli ve nezaket sözcüklerini bol kullanmalıyız.

Armağan vermek güzel bir duygudur.Hediyeyi alırken alıcağımız kişinin beğenisine göre seçmeliyiz.Hediye konusunda hep alıcı veya verici değil hem alıcı hem verici olmalıyız.

Hobi bilinçli bir çaba ister.Hobiler yaşantımıza zevk ve farklılık katar.Hobimize gerekli çabayı gösterimiyor ve öylesine yapıyorsak bu hobi değildir.

Arkadaşlarımızı görünce mutlu oluruz.Arkadaşlarımız yaşantımız ilerledikçe artar.Bütün bu dostluklar insanoğlunun kişiliğini göterir.Eski arkadaşlarımızdan kopmamalıyız.Bazen bir iki tane kötü arkadaşlarımız çıkabilir ama onlardan bir süre sonra onlarla arkadaşlığımızı kesmeliyiz.

Yeni arkadaşlar edinirken bunlara dikkat etmeliyiz.Saçlarımız,elleriniz giysileriniz temiz ve düzgün olmalıyız, hoşgörülü olmalıyız.Sınıftaki arkadaşlarımızı gülümseyerek selamlamalıyız, Arkadaşlarımızla konuşurken onları gerçekten dinlemeli ,sorun ve anlattıklarına ilgi duymalıyız,okulun tiyatro vb. koluna yazılmalıyız,arkadaş olmak istediğimiz kişilere yakın ama boğucu olmadan yaklaşmalıyız.

Kendini seven kişilinin diğerlerine de sevgi ve huzur verir.Henüz arakadaş edinmemiş bir genç için seçtiği arkadaşlarının tutumu çok önemlidir.Kız ve erkek arkadaşlığı bizlere evinizde öğretilen doğrular
ve yanlışlar doğrultusunda davranmalıyız.Tereddüte düşersek bir büyüğümüze veya aklını beğendiğimiz
bir arkadaşımıza söylemeliyiz.Kendimizi sevmeli ve saymalıyız.

Zamanı esneterek kullanmak için bunlara dikkat edilmelidir.Plân yapmak, not almak ,önemli ve önemsiz işleri birbirinden ayırmalıyız,iş bölümü yapmalıyız, bir iş için kesintisiz bir zaman ayırmalıyız,her gün kendimize dinlenme zamanı ayırmalıyız,işlerimizi son zamana bırakmamalıyız.

Herkes başarısız olmaktan korkar.Oysa asıl başarısızlık hareketsiz kalmak ve her şeyi sürekli ertelemek-
tir.Başarısızlıkları başarıya dönüştürmek elimzdedir.Her başarısızlığı başarıya bir adım daha olarak algılar-
sak başarılarımız da kendi bilek gücümüzle yaptığımız için mutlu oluruz.

Mutluluk sürekli değişen ufak tefek zevkler,renkler ve olaylardan oluşmaktadır.Mutlu olmak için çok başarılı olacağım derken, arkadaşlarımızı ihmal etmemeliyiz.Mutluluk tüm bunların farkına varabilmek,
bilincinde olmak ve hayatın güzellikleridir. 

KENDİ AYAKLARI ÜZERİNDE DURMAK(ÖZET)


Günlük 24 Haziran’la başlar. Serra yaz tatili için gittiği İzmir’deki Kuzeni Sıla’nın anlattıklarıyla konuya başlar. Arkadaşı Zeynep’in Amerika’da okuyan Nilgün ablasının Amerikalı bir gençle evlenme kararı alması ve bunun evdeki yankılarından bahseder. Yaşlıların bu olaya yaklaşımına, anne babanın olaya olumlu yaklaşımına ve genç yaşta Nilgün’ün aldığı böyle bir kararın etrafında yarattığı izlenimlerden bahsediyor. Bu arada Sıla’nın uçuk hareketlerine, ne olduğu belli olmayan mankenlik ajansına manken olmak için başvurmasına, kendini tanımadığı kişilere kaptırıp bir görüşte aşık olmasına ve sorumsuzca fevri hareketlerine yer veriyor. İzmir’den arkadaş grubuyla bir Akdeniz turuna katılır. Bu, annesinden ayrı ilk çıkacağı yolculuklutr. Kendisi on sekiz yaşlarına yeni girmiş lise iki öğrencisidir ve bu geziyi kendi ayakları üzerinde durmanın ilk aşaması olarak görmektedir. Kendisinde çok büyük değişiklikler görmeye başlamıştır. Bir kere, annesini iş nedeniyle üç günlük dış geziye göndererek bu süre zarfında evde yalnız kalmaya ikna etmiş ve bunu da çok güzel başarmıştır.
Erkek arkadaşının başkasıyla çıkıyor olması onu yıkmıştır, ama bunun gençlikte yaşanan ilk aşklardan olduğunu, unutlması gerektiğini yaşayarak ve tecrübe edinerek öğrenmiştir ve bunu da olgunlaşmanın bir aşaması olarak görmüştür. Arada bir Ankara’ya babaannesinin yanına ve ayrı yaşayan babasına ziyarete gider. Babasının evlenmeyi düşündüğü yeni bayandan, olgun görünen yetişmiş insanların da aynı çocukluk hatalarının yapabileceklerini ima eden konuları duyar. Daha çok okul çevresinde olup bitenlere günlüğünde yer verir. Özellikle öğretmeni Mualla Hanım’ın hayata atılmak ve kendi ayakları üzerinde durmakla ilgili verdiği tavsiyeler öğrencileri bayağı etkilemektedir. Meslek seçimi konusunda şimdiden karar vermeleri tavsiyesi üzerine, Serra da içinde gizli kalan gezme ve görme tutkusunun onu turizm mesleğine daha yatkın olduğunu keşfetmesini sağlar. Bunun içinde hafta sonları bir turizm acentasında çalışmaya gider. Burada gerçekten aradığı mesleğin turizm olduğunu keşfeder ve kararını verir. Mualla hanım o yıl 10 Kasım’ı Ankara’da Anıtkabir ziyareti şeklinde düzenler. Serra bu geziden çok etkilenir ve bu geziyle ilgili “10 Kasım ve Atatürk” diye içinden geldiğince bir kompozisyon yazıp bunu Mualla Hanım’a verir. Kompozisyon çok beğenilir ve bunu bir dershanenin düzenlediği Amerika’ya gezi ödüllü “10 Kasım ve Atatürk” konulu kompozisyon yarışmasına gönderirler. Yarışmada da Serra’nın yazısı birinci gelir ve iki haftalık Amerika gezisini kazanır. Şubat tatilinde de yine yalnız olarak yeni yerleri ve dünyayı keşfetmek için yola çıkar. Sırf bu geziye çıkmak için bile pasaport, vize, uçak bileti alma gibi birçok konuyla Serra ilk defa karşı karşıya gelir ve tüm bunları yaşayarak üstesinden gelmeyi başarır. Serra kendisinin ayakları üstünde durmasını sağlayacak yıldızını bulmuştur. Artık kararını vermiştir ve turizmci olacaktır. Akdeniz gezisi, yazı yarışmasını kazanması ve ABD gezisinin kendisine çok şeyler kazandırdığına inanır. Hem gönlü hem de kafası zenginleşmiştir. Cüneyt’e gelince tüm gezi boyunca hatırlamamıştır bile.

 
saatimiz  
   
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol